Rize’de 45 yıllık ahşap ustası Kemal Kesici, sanatının kaybolmaya yüz tuttuğunu düşünerek kurs açtı ve gönüllülere ücretsiz ders vermeye başladı. Kurs için ilk başvuranlar doktorlar, polisler ve öğretmenler oldu.

45 yıllık ahşap ustası Kemal Kesici, mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu görünce atölyesinin kapısına üzerinde “Marangozluk dersi verilir” yazılı bir tabela astı. “Gençlerden veya işsizlerden talep olur” diye beklerken ise bir anda kapısını doktorlar, polisler, öğretmenler ve devlet dairelerinde memur olanlar çalmaya başladı.

Doktorlar pandeminin yorgunluğunu marangoz atölyesinde atıyor

Tabelayı görmesi ile hayatının değiştiğini ve işten fırsat buldukça atölyeye gelerek ahşap işlediğini dile getiren Aile Hekimi Dr. Halil İbrahim Özdemir “Mesai saatlerimin dışında, boş vakitlerimde geliyorum. Kemal ustamın bu iyi niyetini görerek geldik. Bende bir hobi arıyordum kendime. Yazıyı gördüm ve tanışmak istedim Kemal ustayla. Tanıştıktan sonra cidden yazının daha fevkinde bir insan olduğunu öğrendim. Boş vakitlerimde sadece Kemal ustamın o güzel sohbetinden yararlanmak için ve burada bir şeyler üretmek amacıyla işten kalan vakitlerimde geliyorum. Pandemi sürecinde bizde yoruluyoruz ama ben daima şuna inandım; tıp hayatım boyunca da doktorlukta da zanaat benim için daima ayrı bir meslek olmuştur. Onun için buradayız” ifadelerini kullandı.

“Önceden beri hayalimdi”

Ücretsiz ahşap dersi vererek mesleği yaşatmanın hayalini uzun yıllar kurduğunu belirten Kemal Kesici ise “Önceden beri hayalimdi. Çalışma isteği kimsede yok. O nedenle bu mesleğin yok olacağına inanıyorum ben. Çırak yok, çalışan kimse yok, bir süre sonra bu meslek kaybolup gidecek. Kaybolmaması için artık ücretinde, maddiyatında değilim, yeter ki birileri öğrensin. Bizden sonra bu mesleği devam ettirsin. Ahşapla uğraşmak insanın hem ruhunu hem bedenini dinlendirir. Herkes uğraşsın, herkes dinlensin” dedi.

“Hiçbir ağaç atık değildir”

Hiçbir ağaç parçasının veya ahşabın atıl olmadığını ve değerlendirilebileceğini kaydeden Kesici “Yazıyı astıktan sonra genelde memurlar, polisler, öğretmenler, doktorlar geliyor. Genelde öğrenme isteği onlarda daha fazla. Aslında doğada hiçbir şey atık değildir. Hiçbir ağaç atık değildir. Yolda, kenarda, köşede bulduğunuz bir ahşabı alıp onu işleyip onu hayata kazandırmak lazım. Eski mobilyayı, 100 yıllık bir mobilyayı alıp işleyerek yeniden bir 100 yıl daha ömür vermek bizim için gurur verici. Çünkü yok olacak bir şeyi tekrar hayata döndürüyoruz, kullanılacak hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.